arz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Kasım 2013 Çarşamba

Arz talep - Eşit paylaşım.

            Ekonomist değilim, yani ekonomiden hele ki makro ekonomiden anlamam. Ama şöyle bir gerçek var ki, alım gücü olmayan bir bir toplumdan kar etmeyi bekleyen şirketler neyin kafasını yaşıyor acaba???
            Maaşlar yerlerde, bir çok insan işsiz, alım gücü yok, dünyada ki para rezervinin bir çoğu dünya nüfusunun %1 inde. Bu %1 lik kesim parayı yöneten topluluk. Bu topluluk işçi maaşlarını, yatırımları ve talep ettiğimiz her maddenin fiyatını belirliyor. Büyük karlar ve daha çok para için savaş çıkarta biliyor, yetmezse ülke içinde hatta dünya genelinde kriz de çıkartabiliyor. Ve bu krizlerden çok büyük karlar elde edebiliyor, büyük paralara sahip olabiliyor.
             Ancak hesaplamadıkları bir şey var ki ( hesaplamışlardır elbet ama işlerine gelmemiş olabilir) vermeden almak diye bir şey yoktur. Matematik bile böyle bir şeyin olmayacağını kanıtlar. Bu durumda işçi maaşlarını minimum seviyede tutup sürümden kar etmeyi planlamak ve insanları yoksul bırakmak nasıl bir zihniyettir.
             Şirket sahipleri daha çok kar edip daha çok paralara sahip oluyorlar. Bunun için bin bir türlü yolsuzluk, hırsızlık, vergi kaçırma aklınıza ne gelirse yapıyorlar. Peki sonuç? Dünyaya sahip olsan da yiyeceğin bir tas çorba. onlarca evin olsa de kalacağın bir tane ev. Eyvallah çok paran olsun. güzel yaşa ama bu döngünün düzgün işlemesi için de doğal kanunu bozma. Dünya kadar parayı biriktirip de hak edene vermesen o hak edenin alım gücü olmaz, bu sayede sende kar edemezsin. Devamlılık için eşit paylaşım şarttır.
             Eşit paylaşım olmadan herhangi bir devamlılık söz konusu olamaz. Verdiğinden fazlasını almaya kalktığın zaman uzun vade de gelecekte alacağın kazancın önüne engel koymuş olursun. Dünya ekonomilerinde yaşanan krizlerin ve çıkmazların sebebi de budur. verilenden fazlasının alınması. alınacak bir şey kalmadığında alacaklı olarak ta çıkmaza girersin. Bu da döngünün işlemez hale gelmesine sebep açar. Eşit paylaşım bu konuda sonsuz döngüyü sunacak tek yoldur.
             Elbette ki hak eden ile etmeyen arasına farklar olacaktır. eşit paylaşımdan kastım genel itibari ile herkese aynı ücret değil. Piyasada bulunan paranın döngüyü sağlayacak şekilde patron ve çalışana dağıtım şeklinde olmasıdır. Şu da bir gerçek ki, insanlar kazandıkları paranın aynı şekilde harcamasını gerçekleştirirse bu seferde enflasyon oranları alır başını gider ve bu da yeni kaotik ortamların oluşmasına sebebiyet verir. burada devletin ve ekonomistlerin sorumlulukları artıyor olmalıdır. Yaşanması muhtemel bu senaryo için önlem paketleri ve halka tasarruf fonları açılarak paranın hem piyasada kalması hemde çalışanların borçlu olmaması sağlanmalıdır. Böylece varlık sahibi olan kişi rahatça yaşamını itham ettirip geleceğini de garantiye almış olacaktır.
             Ancak şu an ki yaşadığımız kapitalist sistemde bu düşüncelerin olması değil düşünülmesi bile imkansız dır. Tamamen tüketime dayalı bir ekonomi sistemi ile gidilebilecek yol çok uzun değildir. Ki uzun olmayacağı gibi oluşacak herhangi bir krizde zengin olan yine sadece bir kaç kişi olacaktır. para yine aynı şekilde tek bir noktada toplanıp döngünün tıkanmasına yol açacaktır. Bu durumun getirdiği şeyler hep ayaklanmalar ve savaşlar olmuştur.
             Ülkemizde yaşayan her bir bireyin en az aldığı maaşın üç katı borcu bulunmaktadır. Borçlandırılmış bireyler daha düşük maaşlarla daha fazla çalışmaya yönlendirilir ki bu durum da modern köleliğin yeni sistemidir. Eşit paylaşım olmadan ve yüklü mal birikimi engellenmeden dünya ekonomi sisteminin düzene oturması imkansızdır.