Battığında güneş yanar gönlümün feneri
İnce cılız bir ateş sarar her yanımı
Bir damla yaşım akar gözümden
Canım yanar ama çıkmaz sesim
Bazen dem olur içimde dertlerim
Şarabımla eş tir mutluluğum
Bazen duman olur umutlarım
Sigaramla biter ümitlerim
Yollar gibi uzar gider hayatım
Ne vardığımı bilirim ne gittiğimi
Bir selam verir geçerim kapılardan
Ne kimi tanırım ne kimi bilirim
Közlere düşmüş damla gibi yok olur giderim
Soğukta yanan ateş gibi yoktur ferim
Bir ümit der gidip elim boş dönerim
Buz gibi vücudum ama yanar içim
şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Nisan 2014 Pazar
11 Ekim 2013 Cuma
Umut
Umudum kaybolmadı benim
Umutsuzluğun içinde mutsuzluk maskemin altındadır umut benim
Belki gözlerim yaşlı ancak hala beklentilerim var benim
Ve bir gün güleceğim diye bekler dururum ve hala umudum var benim
Gözlerim yollardadır hep
Gidenler dönmez ama gözlerimde umutludur benim
Bazen açım sevgiye sonsuzluk gibi, bazen hüzünlü
Elimde bir sigara ve çayım buharlı camların önünde geçer gecelerim benim
Güneşin doğuşunu bekler insanlar
Hayat denen kavganın galibi olmak için
Ve hayat her gün yeni umutlara gebedir
Ama galibi olmaz bu savaşın, kazananı olmadığı gibi
Ne olursa olsun hala umudum var benim
Umutsuzluğun içinde mutsuzluk maskemin altındadır umut benim
Belki gözlerim yaşlı ancak hala beklentilerim var benim
Ve bir gün güleceğim diye bekler dururum ve hala umudum var benim
Gözlerim yollardadır hep
Gidenler dönmez ama gözlerimde umutludur benim
Bazen açım sevgiye sonsuzluk gibi, bazen hüzünlü
Elimde bir sigara ve çayım buharlı camların önünde geçer gecelerim benim
Güneşin doğuşunu bekler insanlar
Hayat denen kavganın galibi olmak için
Ve hayat her gün yeni umutlara gebedir
Ama galibi olmaz bu savaşın, kazananı olmadığı gibi
Ne olursa olsun hala umudum var benim
7 Ekim 2013 Pazartesi
İstanbul
Islak sokaklı karanlık yağmurlu günlerde güzel olur İstanbul un ıssız sokakları.
Her bir damlanın yere düştüğünü izlemek sokak lambasının altında.
Ve her yudum şarap ta yağmurun ıslak serinliğini hissetmek.
Su damlalarının sesleri arasında gelmeyecek sevgiliyi beklemek gibi bakmaktır uzun sokaklara.
Vapur iskelesinde yağmurun denizi dövmesini dinlemektir İstanbul.
Martı sesleri arasında yağmurdan kaçan insanları izlemek.
Denizin dalgalarıyla kıyıyı okşamasını izlemektir.
Her öfke patlamasında uzaklaşmak isteyip, giderken de ağlayarak özlemektir İstanbul.
Ruhuna yapışan lanet gibi her daim aklında.
Uzanıp ta tutamadığın hayallerin gibi ulaşılmaz olandır İstanbul.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)