30 Kasım 2013 Cumartesi

Pedofili ( Sübyancılık )

         Pedofili yani Sübyancılık kelime anlamı olarak : Yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları veya ergenliğe yeni girmişleri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğilimin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksuel rahatsızlık.
         İnsanlık utancı bir durum, belki tedavi edilebilir bir hastalık yada çok iğrenç bir alışkanlık. Ne olursa olsun bu durumun herhangi bir izahı yoktur. Cinsel açıdan kendini tatmin etmek isteyen bir kişinin hedef olarak savunmasız vücutları ve saf beyinleri seçmesi insanlık dışı bir durum.
          Küçük yaşta cinsel münasebete maruz kalan zihinler ileri ki dönemde psikolojisi bozuk bireyler olarak karşımıza çıkıyor. Bunun sonucunda da despot ve cani kişiler içinde ki dinmeyen öfkeyi bir şekilde ya diğer canlılardan yada insanlardan çıkarmaya çalışıyorlar. Bir çok seri katil de veya hayvanlara işkence çektiren kişilerin geçmişlerinde cinsel istismara maruz kalmış kişileri görebilirsiniz.
          Bu durumun önüne geçilebilir mi? Bence evet. Küçük yaştan beri aile içi eğitim ve okullarda ki öğretim ile kişilerde bir bilinç yaratıla bilir. Seks in tabu olmaktan çıkıp bu konu hakkında verilecek eğitimler ile bu sorununda üstesinden gelineceğine  inanıyorum.


29 Kasım 2013 Cuma

Metrobüs Seyir Defteri - 29.11.2013

şu soğuk kış günlerinde nede güzel oluyor metrobüs ün içi yav. Götüm dondu lan dışarıda. Bu ne soğuk bee. Kar yağacak san yağ baride şu ön sevişmeyi bi geçelim artık. Belli oldu bu kış hardporn tadında geçecek.

28 Kasım 2013 Perşembe

Metrobüs Seyir Defteri - 28.11.2013 - 2

Karşıdan gelen Hollandalı nin içi tıklım tıklım dolu gözükse de tecrübeyle sabit bir durumu yineleyip en son kapinin orada durdum ( zaten fizik ve matematik burada güçleniyor, nerede duracağını ivme kuvvetine göre hesaplayabiliyorum artık ) kapının açılmasıyla boşluğu görüp mutlu oldum amk  bir günde iki kere oturarak yolculuk çok değerli lan 

metrobüs seyir defteri - 28.11.2013

Bu sefer bir ilki gerçekleştirdim. Zincirlikuyu da otobüs sırası bekledim.  Ve sonuç olarak oturarak yolculuğuma devam ediyorum. Her seferinde hemen binip gideyim diye dolu otobüse binip sıkış tıkış yolculuk ediyordum. Ohhh beeee ne de güzel oturarak seyyahat etmek :-D

27 Kasım 2013 Çarşamba

Metrobüs Seyir Defteri - 27.11.2013

      Göt kadar Ayvansaray durağında yüzlerce insan mucize bekler gibi Metrobüsü bekliyoruz. Korkum polisin es kaza buradan geçmesi. Zaten hava yağmurlu birde toma ile uğraşmayalım. İşin kötü tarafı durakta kadınlı erkekli bekliyoruz  Hala şuna bir çözüm bulamadılar yav  görüyoruz otobüslerde kadınlı erkekli yolculuklar oluyor. El ele tutuşanlar filan var. Ayıp kardeşim  
      Ufuktan gelen otobüsün görüntüsü birazda olsa içimize umut veriyor, belki binebiliriz diye düşünüyoruz. Hamdolsun bine bildik. Sağ olsunlar boş otobüs yollamışlar. Otobüsü beklemenin bile marifet olduğu bir şehirde yaşıyoruz amk. Arabamla gidim desem yol gitmiyor trafik ten kitlenmiş her yer. Toplu taşımada da yer yok amk. Ne yapalım biz çıkmayalım mı evden. Homeoffice çalışmaya olsa imkanımız ekmek almak için bile çıkmam dışarı. her gün ayrı bir mücadele amk. Sanki birleşmiş milletlerin Somali ye yaptığı yardımda insanların gıda maddelerine saldırdığı gibi binmek için saldırıyoruz otobüse. 20 yıla yakındır İstanbul u yöneten cemaat kadrosu her boka övüyor da bir yol yaptıkları yok amk.

25 Kasım 2013 Pazartesi

SAPTAMALAR - Bölüm 5 : Din ve Genel Ahlak Kuralları

           Toplumlar içinde oluşmuş ve oluşmaya devam eden, bireylerin hareket ve davranış kurallarını oluşturan yazılı ve sözlü kanunlara Genel Ahlak Kuralları denir. Bu kurallar toplumun yaşayış, Din ve kültürüne bağlı olarak bireyler arasında belirlenir. Genel ahlak kuralları sürekli gelişen bir organizma gibidir. Dönemsel yaşam tarzlarına göre bir çok değişkenlik gösterir. Ama bazı kurallar vardır ki bunlar evrensel kurallardır ve bütün toplumlar nezdinde kabul görür. Misal hırsızlık, tecavüz, cinayet, gasp, vs...vs.. gibi. bu olayların haricinde oluşan her kural bölgeler ile toplumların kültürel ve dini yapılarına göre değişir.
            Ancak cahil kalmış bireyler içinde Temel ahlak kurallarının dinler tarafından getirildiği ve buna göre yaşandığı inanışı vardır. Bu inanış doğrultusunda birey kendisini dini yaşam tarzına göre yönetir ve genel itibari ile kurallarında bu doğrultuda çıktığını sanır.
            Bu cahil kişi nezdinde herhangi bir inanışı olmayan, ateist olan bir kişinin tecavüz edebileceğini, hırsızlık yapacağını, gasp edebileceğini filan düşünür. Çünkü kendi fındık kadar beyni ile bütün dünyanın din ekseni etrafında döndüğünü sanır. Bu yüzden bu bireyler dini ve inancı olmayan insanların her türlü suça meyilli olduğunu sanır. Din olgusu kişisel bir olgudur. Kişinin kendi ile alakalı olduğundan başka kimseyi bağlamaz ve bu bağlamda da bir başkasının din ve inanç görüsü tartışılamaz.
            Yani Genel Ahlak Kuralları ve Temel Ahlak kuralları genel itibari ile bir birlerine bağlanamaz ve birlikte yargılanamazlar. Bu düşünce tamamen sığ bir beyine sahip, cehalet içinde yoğrulmuş kişilere aittir.

SAPTAMALAR - Bölüm 4 : Seks ( cinsel ilişki ) +18

         Kadınlı erkekli yapılan bir eylem. Eylemden öte kelime anlamına çok fazla görev binmiş bir durum. Sonu mutlulukla biteni de var, namus cinayeti ile biteni de var. Bizim ananelerimize biraz ters bir eylem olduğundan tabu olarak kalmış, bastırılmış bir dürtü.
         Kelime anlamı olarak Cinsel ilişki ( Seks ) : Genellikle Erkeğin cinsel organı ( penis ) ile kadının cinsel organının ( vajina ) birleşmesini kapsayan, cinsel zevk yada dürtü, üreme amaçlı bedensel birleşim biçimidir. Bunun yanı sıra anal seks, oral seks, parmakla, dildo gibi aktiviteler ve eş cinsel, ilişkiler de cinsel birleşim olarak kabul edilir.
          Cinsel birleşim yani seks, türümüzün devamı için olmazsa olmazdır. Türün devamlılığı açısından bu kadar önemli olan bu eylem nedense hep gizlilik kuralının başında gelen maddesi olmuştur. Ortam ve topluluk içinde seks ten bahsetmek ve fikir sunmak her zaman terbiye ve genel ahlak kurallarının dışında kalmış ve gizli bir sansür ile konuşulması yasaklanmıştır. Halbuki bütün insanlığın hatta ve hatta tüm canlıların mecbur olduğu bu durum bilinmesine uygulanmasına rağmen bu yasaklama ve bu gizleme neyin nesidir hiç anlamış değilim.
           Eskiden beri bize tembihlenen ve konuşulması istenilmeyen bu edep durumu insanları içten içe kemiren ve tutsağı yapan bir alışkanlık, bir ritüeldir. Yasaklandıkça içsel bir savaşa dönüşen bu tabu, bir müddet sonra derin bir sapıklıkla karşımıza çıkabilir. Bunu önlemek için olu orta seks yapalım demiyorum ama konuşulmasının dahi yasaklanması bastırılmış duyguların bir müddet sonra patlamasına yol açacağı kesin bir durum dur.
            şöyle ki; seks in kesin bir dille ve kanunlar ile yasaklanması, yasakların devamı olarak toplum içinde telaffuzunun bile engellenmesi durumda ortaya çıkan durum insanlar üzerinde bastırılmış dürtü olarak kalacaktır. Bu dürtüyü engellemek mümkün olmadığı gibi göz ardı etmekte mümkün değildir. Bir dişi veya bir erkeğin en az ekmeğe ve suya muhtaç olması gibi sekse de bağımlılığı vardır. Seksin tamamen tabulaştırılması durumunda ortaya çıkacak sapıklıkların haddi hesabı olmayacaktır. Dünya genelinde baktığınız zaman tecavüzün, çocuk evliliklerinin, çocuk istismarcılarının ve cinsel bağımlılığın hat safhada olduğu ülkeler genellikle seksin tabu olduğu ve din ile bu konunun engellendiği ülkelerdir.
             Yani demem o ki; Eğer toplum içinde çok fazla rağbet gören ve ihtiyaç olan bir şeyi engellerseniz, toplum bireyleri bunu tedarik edebilmek için kendilerince bir yol bulacaktır. Ve bu buldukları yola göre kendilerince kanunlar belirleyeceklerdir. Seksin konuşulması ve bu konuda eğitimleri verilmesi toplum bireylerinin konuya yaklaşımını değiştireceği kanısındayım.

22 Kasım 2013 Cuma

Metrobüs Seyir Defteri - 22.11.2013

Metrobüs seyir defteri : kışın gelmesiyle birlikte metrobüs ün içi hamam dışarısı buzdolabı olmaya başladı. Yazın klima açtıramadığımız adamlara ayni şekilde soğutması için klimayı yine açtıramıyoruz. Benim için en büyük sıkıntı gözlüklü olmak. Otobüsün içine girince gözlük buhardan kapanıyor. Korkuyorum arkadas bir gün tutacak diye başka bir şey tutmaya. Bu hatadan sonra o kalabalıkta yapılacak yolculuk sadece benim aleyhime olacak. Yada her zamanki gibi spastik taktigini deneyip yer bulmaya calisicaz

21 Kasım 2013 Perşembe

Nokia Lumia 1020

        Microsoft un satın almasından sonra dikkatleri üzerine çeken Nokia, Apple’ ın 5c atağı ile Lumia tasarımlarının kopya tartışması ile yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
         Bir dönemin teknoloji harikası Nokia akıllı telefona pazarında tutunamadı ve her sene zarar bildirerek iflasın eşiğine yanaştı. Yeni akıllı telefon modelleri ile dikkatleri üzerine çekemeyen ve sürekli hüsran yaşayan Nokia, Apple’ ın 5C modeli ile başlayan kopya tartışması ile pazarda reklamını artırmayı başardı. Ardından Microsoft un şirketi satın almasıyla dikkatleri üzerine çeken Nokia büyük bir şirketi arkasına alarak yeni bir yol izlemeye çalışıyor.

Donanım ve multimedia özellikleri ile gayet başarılı olan Lumia 1020 modelini inceleyeceğiz.

Donanım özellikleri:
- PVC içermeyen Lumia tamamen geri dönüşümlü metallerden üretilmiş durumda.
-  4.5” LCD ekran WXVGA görüntü teknolojisine sahip 1280x768 çözünürlükte ki ekranı, 15:9 ekran formatı ve 334 ppi ( pixel yoğunluğu ) ile Yüksek kaliteli görüntü sağlıyor. 
- Qualcomm Snapdragon S4 CPU Çift çekirdekli 1.5 GHz işlemci ile hızlı ve sorunsuz işlem hacmi.

-  41 MP CMOS sensör ile akıllı telefonlar içinde ki en yüksek sensör değerini sunuyor. ZEISS lens kullanan  Lumia, Diafram açıklığını f/2,2 olarak veriyor. 15cm mesafeden Makro çekime müsait. Xenon led flah ile 4 m mesafeden 
rahatlıkla çekim sağlayabiliyor.
-  USB 2.0, Bluetooth 3.0, Wireless 802.11 a/b/g/n Bağlantı seçenekleri sunuyor.
-  2000 mAh, 3.8 V luk batarya ile uzun bekleme süresi

-  2 GB RAM bellek, 32 GB Depolama birimi ve 7 GB da Bulut depolama bulunduruyor.


       Bunlar donanımsal özellikleri, yazılım boyutunda ise artık Microsoft tarafından satın alındığı için Windows Phone 8 işletim sistemi kullanıyor.   Symbian işletim sistemi artık gerilerde kaldı, Akıllı telefon tarafında bundan böyle Microsoft Windows işletim sistemleri kullanılıyor. Android ve Mac Os işletim sistemlerinin gerisinde kalan Nokia artık durumu toparlamanın peşinde.

            Tabi ki Windows un gelmesiyle birlikte bir çok özellikte telefona gelmiş oluyor. Microsoft office programları, SMTP, IMAP4, POP3 E-Posta protokolleri, Sky Drive depolama, Adobe acrobat reader, Lync Sohbet, Skypee uygulamaları ile Directx 11 desteği ile Xbox-live oyunlarını sorunsuz oynaya bilme desteği sunuyor.
            Güvenlik desteği olarak Lumia 1020 inernet aracılığı ile uzaktan cihaz kitleme, İnternet aracılığı ile uzaktan veri silme, Cihaz kilidi, kayıp cihaz takibi ve tarayıcı entegre kimlik hırsızlığı koruması eklenmiş durumda.
  Genel olarak Nokia nın Microsoft un himayesinde olmasıyla birlikte yeni bir kullanım ve tamamiyle geniş bir arayüz sunuyor. İş ve Eğlence amaçlı kullanımlar bir hayli iddialı olan Lumia 1020 Nokia nın umut bağladığı amiral gemisi konumunda.


  Detaylı Bilgi için :

20 Kasım 2013 Çarşamba

Arz talep - Eşit paylaşım.

            Ekonomist değilim, yani ekonomiden hele ki makro ekonomiden anlamam. Ama şöyle bir gerçek var ki, alım gücü olmayan bir bir toplumdan kar etmeyi bekleyen şirketler neyin kafasını yaşıyor acaba???
            Maaşlar yerlerde, bir çok insan işsiz, alım gücü yok, dünyada ki para rezervinin bir çoğu dünya nüfusunun %1 inde. Bu %1 lik kesim parayı yöneten topluluk. Bu topluluk işçi maaşlarını, yatırımları ve talep ettiğimiz her maddenin fiyatını belirliyor. Büyük karlar ve daha çok para için savaş çıkarta biliyor, yetmezse ülke içinde hatta dünya genelinde kriz de çıkartabiliyor. Ve bu krizlerden çok büyük karlar elde edebiliyor, büyük paralara sahip olabiliyor.
             Ancak hesaplamadıkları bir şey var ki ( hesaplamışlardır elbet ama işlerine gelmemiş olabilir) vermeden almak diye bir şey yoktur. Matematik bile böyle bir şeyin olmayacağını kanıtlar. Bu durumda işçi maaşlarını minimum seviyede tutup sürümden kar etmeyi planlamak ve insanları yoksul bırakmak nasıl bir zihniyettir.
             Şirket sahipleri daha çok kar edip daha çok paralara sahip oluyorlar. Bunun için bin bir türlü yolsuzluk, hırsızlık, vergi kaçırma aklınıza ne gelirse yapıyorlar. Peki sonuç? Dünyaya sahip olsan da yiyeceğin bir tas çorba. onlarca evin olsa de kalacağın bir tane ev. Eyvallah çok paran olsun. güzel yaşa ama bu döngünün düzgün işlemesi için de doğal kanunu bozma. Dünya kadar parayı biriktirip de hak edene vermesen o hak edenin alım gücü olmaz, bu sayede sende kar edemezsin. Devamlılık için eşit paylaşım şarttır.
             Eşit paylaşım olmadan herhangi bir devamlılık söz konusu olamaz. Verdiğinden fazlasını almaya kalktığın zaman uzun vade de gelecekte alacağın kazancın önüne engel koymuş olursun. Dünya ekonomilerinde yaşanan krizlerin ve çıkmazların sebebi de budur. verilenden fazlasının alınması. alınacak bir şey kalmadığında alacaklı olarak ta çıkmaza girersin. Bu da döngünün işlemez hale gelmesine sebep açar. Eşit paylaşım bu konuda sonsuz döngüyü sunacak tek yoldur.
             Elbette ki hak eden ile etmeyen arasına farklar olacaktır. eşit paylaşımdan kastım genel itibari ile herkese aynı ücret değil. Piyasada bulunan paranın döngüyü sağlayacak şekilde patron ve çalışana dağıtım şeklinde olmasıdır. Şu da bir gerçek ki, insanlar kazandıkları paranın aynı şekilde harcamasını gerçekleştirirse bu seferde enflasyon oranları alır başını gider ve bu da yeni kaotik ortamların oluşmasına sebebiyet verir. burada devletin ve ekonomistlerin sorumlulukları artıyor olmalıdır. Yaşanması muhtemel bu senaryo için önlem paketleri ve halka tasarruf fonları açılarak paranın hem piyasada kalması hemde çalışanların borçlu olmaması sağlanmalıdır. Böylece varlık sahibi olan kişi rahatça yaşamını itham ettirip geleceğini de garantiye almış olacaktır.
             Ancak şu an ki yaşadığımız kapitalist sistemde bu düşüncelerin olması değil düşünülmesi bile imkansız dır. Tamamen tüketime dayalı bir ekonomi sistemi ile gidilebilecek yol çok uzun değildir. Ki uzun olmayacağı gibi oluşacak herhangi bir krizde zengin olan yine sadece bir kaç kişi olacaktır. para yine aynı şekilde tek bir noktada toplanıp döngünün tıkanmasına yol açacaktır. Bu durumun getirdiği şeyler hep ayaklanmalar ve savaşlar olmuştur.
             Ülkemizde yaşayan her bir bireyin en az aldığı maaşın üç katı borcu bulunmaktadır. Borçlandırılmış bireyler daha düşük maaşlarla daha fazla çalışmaya yönlendirilir ki bu durum da modern köleliğin yeni sistemidir. Eşit paylaşım olmadan ve yüklü mal birikimi engellenmeden dünya ekonomi sisteminin düzene oturması imkansızdır.

19 Kasım 2013 Salı

Metrobüs Seyir Defteri : 19.11.21013

Körükte dururken ayağıma basan hanım abla; pardon'unu yiğim senin. O ayakta ki krater 3 haftaya iyileşmez ki. Buradan direk sanayi' geçerim artık. Çıkma temiz sol ayak bakarım

13 Kasım 2013 Çarşamba

SAPTAMALAR - Bölüm 3 : Pratik Zeka

         Pratik zeka aslen yoksulluğun ve yokluğun eseridir. Sözlük anlamı olarak ; Zihnin öğrenme, öğrenilen den yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir.
         Ülkemizde ve ortadoğu ile asya bölgesinde pratik zeka örneklerini sıkça görürsünüz. Örneğin en basiti trigier kayışı şeklinde bağlanmış kadın çorabı, su motorunu patpat diye araca çevirme, tencere kapağından anten yapmak, öğrenci evlerinde görülen ütüden tost ve ocak yapma, çatalı anten girişine sokup randıman almak, vs, vs.... Bunun sebebi bunlarla sürekli uğraşmamız dan kaynaklı dır. Neden? Çünkü yokluktan ve maddi imkansızlıktan insanlarımız olmayanın yerine olabilecek şeyleri yerleştirmiştir. Türkiye nin neresine giderseniz gidin illa ki konu olabilecek yada gülünecek mamuller göreceksiniz. Ve gördüğünüz her şaheserde bir mantık bulacaksınız.
          Evet sonuç itibari ile gördüğünüz şeyler komik olacak ama aslında imkansızlığın getirdiği şeyleri insan azminin nasıl yendiğini de canlı olarak göreceksiniz.
          Bu yüzdendir ki, en çok pratik zeka örneğini bu coğrafyada görebilirsiniz.

Helal Sex Shop

Helal Sex Shop ??
     Bu neyi nesidir anlayamadım. Sex in tabu olduğu bir ülkede böylesine zalimce bir hareket neden yapılır. Şüpheliyim!!
     Aslında merak ettiğim o kadar çok soru var ki.
Soru: 1
Bu İnternet sitesinin sahibi Allah' ın (c.c.) izniyle açtık, hayırlara vesile olur inşallah, Haydi Bismillah, Allah Bereket versin, Hayrını Gör Abi, Hayrını Gör Abla diyecek mi???

Soru: 2
Kapı Girişine Bismillah yazan etiket yapıştıracak mı? Veya site duvarına bu tarz yazılar yazacak mı ?

Soru: 3
Bu Helal Sex Ürünlerini alan kişiler Besmele ile mi halvet yapacak. Kullanım kılavuzun da bu yazacak mı?

Soru: 4
Kullanım kılavuzun da Ürünleri kullandıktan sonra GUSÜL Abdesti alın tarzında bildirimler olacak mı?


       Sex helal bir kavramdır, ancak şahsa helal olan kişi ile. Yani kişinin nikahlı zevcesi veyahutta kocası olması gerekmektedir. Şimdi bu kurallar genelinde baktığımızda Titreşimli dildo helalmidir ? Şişme kadın helalmidir? Dinin bu şekilde soytarıların eline geçmesi nasıl bir şeydir ki bu kadar insan hala mal mal olayları takip ediyor ???
Anlamış değilim!